29 Aralık 2014 Pazartesi

ROVINJ



Sıkıştırılmış Porec turumuzun ardından 40 dakikalık bir yolculuk ile Rovinj'e doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde gördüğümüz Limski Zaljev'de aklımız kalıyor, öyle böyle değil muazzam bir haliç, tekneler demirlemiş, su zümrüt yeşili, bir de bu haliçe özel bir istiridye çeşidi varmış ki damaklar bayram eder. Üzüle, sıkıla, başımız öne eğik varıyoruz Rovinj'e. İlk iş kafamızı sokacak bir yuva bulmak. Bayan Pek Yer'i otobüs terminalinde bavullarla başbaşa bırakmak suretiyle oda arayışına çıkıyorum. Kapısında "SOBE" * yazan evler ile yapılan ufak pazarlıklar sonunda derdimize çare buluyoruz. Bavulları bıraktığımız gibi de Rovinj'i keşfe çıkıyoruz.



Ben deli dana gibi dolaşmam ama sobe de ilgi çekici diyenler için: http://www.rovinj-apartments.com/en/




Otobüs durağının tam karşısında bulunan ana caddeden kendimizi oldtowna bırakıyoruz. Bu caddede Porec'te olduğu gibi bol bol hediyelik eşyacı ve alışveriş mağazası var. Yolun sonunda, bir meydan var, karşımıza altı yol çıkıyor, biraz kafalar bulanıyor ama old townun derinliklerine girebileceğimiz sokağı seçmeyi başarıyoruz. Sokağa masalar atmış hoş kafeler, restoranlar, tasarım dükkanları karşılıyor bizleri. 



Hangi sokaktan gideceğimizi bilemeden bir sola bir sağa gire çıka Sveta Eufemija'a ulaşıyoruz. Ancak aklımız girmediğimiz, girip de yarısından bir diğerine saptığımız sokaklarda kalıyor, e onlara da ayıp etmeden tekrar tekrar geziyoruz tüm ara sokakları.

Yarımadının tam ucunda, tepeye kondurulan kiliseden manzarayı izlemek çıkılan tüm yokuşun yorgunluğuna değiyor. Tabi kilise içinde de dinlenmek mümkün. Ben biraz daha yorulmak istiyorum diyenler çan kulesine de ufak bir bedel ödeyerek çıkabilirler. Ancak saat 18:00'de kuleyi ziyaret sona erdiğinden ben ne kadar gönüllü isem de Rovinj'e tepeden bakma imkanını kaçırıyorum.





Dönüşü yarımadanın diğer tarafından yaparak yine bir şekilde yarım kalan rotamızı tamamlıyoruz. İç sokaklarını hatmettiğimiz Rovinj old townunun kıyı şeridini gezmeye başlıyoruz. Bedava wi-fi bulabileceğiniz saat kulesinin olduğu Mareşal Tito meydanından girince iskeleye kadar bir çok cafe ve restoran var. Ancak devam ettikçe, surların dibine kurulmuş sevimli kafe ve barlar yemek sonrası için daha ideal gibi. Kilisenin dibine kadar gittikten sonra yarımadanın diğer kanadını geziyoruz. 



 


Hafif çiselemeye başlayan yağmur kaygan zeminde yürümeyi zorlaştırdığından yarımadanın sağ kanadına pek şans veremiyoruz ama iyi ki girmişiz çünkü Rovinj hatırası minik evli magnetimizi burada bir hediyelik eşya dükkanından alıyoruz. Ayrıca her ne kadar kapanmış ise de şehrin pazarı olan Gradska Trznica'nın burada kurulduğunu görüyoruz. Bayan Pek Yer ile en sevdiğimiz aktivite sabah gezmeye başlamadan bu green marketlerden taze meyve alıp gün içinde tüketmek. 



Yemek işine gelirsek Rovinj'de her türlü seçenek mevcut. Biz Bayan Pek Yer ile deniz mahsulü konusunda biraz hassas olduğumuz için tercihimizi bu yönde kullamaya karar veriyoruz. Ancak etçiller için de önerimiz: Tipico. Önünde sıraların uzandığı ve yer ayırtılmayan Balbi, lüks ortamı ile Scuba, füzyon mutfağı ile Male Madlene ve işinin ehli Aqua 2. 



Restoranlar için: http://www.tripadvisor.com.tr/Restaurants-g303833-Rovinj_Istria.html




Aqua 2'yi de görüp karar veririz derken kendimizi karışık deniz mahsullü tabağı sipariş ederken buluyoruz. Yörenin üzümlerinden üretilen lokal şarabı ile mükellef bir sofra kuruyoruz kendimize. İstiridyeler, kerevitler, midyeler gözümüzün dönmesine yetiyor. Başka da bir şey söylememize gerek kalmıyor.





Rovinj başlı başına bir turistik cennet. Hediye almadan çıkmak mümkün değil. Bir de her yerde souvenirden çok tasarım dükkanı olunca hediye işi daha da önem kazanıyor. Galerija Brek'de her şey birbirinden güzel. Bayan Pek Yer için ideal seramik balıklar da var ama sabah Porec'de kervana bir arkadaş katıldığı için elimiz boş çıkıyoruz.



Tasarım dükkanlarından bir diğeri de Micica. Denize doğru sizi çağıran bu sevimli mekanda Yunan sokak sanatçısı Sonke'nin çalışmalarını andıran kadın figürlü broşlar, takılar ve çerçeveler var.





Biz kartpostal gönderme alışkanlığını korumaya gayret eden bir çiftiz. Bu yüzden Smiling Sardine'in Polaroid tadındaki Rovinj kartpostalları bizi bizden aldı, bayıldık ve hatta hatırı sayılır adette de aldık postaladık. Mekanda tasarım aksesuar, çanta, t-shirt ve objeler de bulmak mümkün.



Gazoz kapakları, çiviler, tahtalar,  denizden çıkan tahta parçaları ve midyeler, kullanılarak yapılan tasarım eşyaların bulunduğu Mediterraneo öyle böyle değil, dükkana giriyorsunuz, çıkamıyorsunuz zira biz de Rovinj tipi minyatür evli bir ahşap çalışma aldık.





https://www.facebook.com/smilingsardine 
Tasarım hediyelik eşla dükkanları hakkında: http://timeoutcroatia.com/istria/rovinj/shopping/
Tripadvisor'da tasarım dükkanları: http://www.tripadvisor.com.tr/Attractions-g303833-Activities-c26-Rovinj_Istria.html



Aynı güne iki şehir sığdırmaktan denize girecek vakit bulamadık Rovinj'de. Ancak aklımız marinadan kalkan tekne turlarında kaldı. Günübirlik ada turlarına katılarak hem yüzebilir hem de bir çok ada görebilirsiniz. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz Limski Zalvej'e de bu teknelerle gidebilirsiniz. Yok beni tekne tutar, düz ayak yer istiyorum diyenler ise şehre 20 dakika mesafede bulunan Lone Bay'de denize girebilirler. Aman FKK*logosu gördüğünüzde dikkat edin çünkü karşınıza yaş ortalaması 80 olan çıplaklar çıkabilir. Istria bölgesi naturistlerin göz bebeği olduğu için tercihi size bırakıyoruz ama 80lik teyze amcaları görmek pek de hoş olmuyor.




Rovinj plajları: http://www.istra.hr/en/attractions-and-activities/coast-and-beaches/rovinj
http://www.istriasun.com/istria/beaches-rovinj.php
Lone Bay hakkında: http://www.telegraph.co.uk/travel/bestbeaches/7711729/Best-beaches-on-the-Istrian-coast-Croatia-Lone-Bay-Rovinj.html
Rovinj naturist/FKK plajları: http://www.cronatur.com/ntist_rovinj.htm

Rovinj hakkında güzel blog yazıları: http://www.foodie-girl.com/2013/07/the-old-town-of-rovinj-magic-of-adriatic.html
http://www.frankaboutcroatia.com/croatia-travel-guide/istria-croatia/rovinj-croatia/
http://www.frankaboutcroatia.com/top-things-to-do-in-rovinj/

*Sobe: airbnb'nin daha amatörcesi, evinin odasını kiralamak isteyen Hırvatlara ek gelir kaynağı.
*FKK: Almanca çıplak beden kültürünün kısaltması.
http://en.wikipedia.org/wiki/Freik%C3%B6rperkultur


4 Aralık 2014 Perşembe

SLOVENISTRIA: POREC



Koper ve Piran'ın ardından kısa denilebilecek bir otobüs yolculuğu ile Hırvat Istria'sını gezmeye başlıyoruz. Aslında Istria demek Hırvatistan demek, Slovenlerin kıyı şeridi çok daha dar ve kasaba skalası sınırlı ama Hırvatistan ufak turistik kasabaları ve harika sahil şeridi ile Adriyatik'ten haliyle nasiplenmiş.



Otobüs saatini öğrenmek için önceliğiniz Slovenlerin otobüs internet sayfası olmalı çünkü Piran otobüs istasyonu bir duraktan ibaret ve danışma namına bir allahın kulunu bulmak imkansız. Tek kürekçimiz turist danışma oluyor ve o da bizden farklı bir şey yapmayıp http://www.ap-ljubljana.si/eng/ sayfasından tarifeye bakıyor. Slovenya'dan Istria'ya geçeceklere tavsiyem önce bir çizelgeye bakmaları. Hayır ben Porec filan istemem direkt Rovinj'e veya Pula'ya giderimcilere diğer bir öneri ise Triestelines'a ait feribotlar ama Porec'i yine de mutlaka görün deriz biz, zira 1 gece net kalınırmış biz kalmadık pişman da olduk.



Kasabaların çok da büyük olmadığını düşünerek aynı güne Porec ve Rovinj'i sığdırdık, sığdı sığmasına, hakikaten yarım gün yetiyor ama denizine gireyim, akşam şarapevlerinde şarap tadayım kısmından mahrum kaldık yani biz ettik, siz etmeyin! 

Bavullarımızı Porec otobüs garındaki locker'a bırakmak suretiyle hızlı hızlı oldtown'u dolanmaya başlıyoruz. Ancak ilk iş Euro'ları Hırvat para birimi Kuna'ya çevirmek. Kunalarımızı aldıktan sonra gardan çıkıp sola döndüğünüzde zaten hemen sizi deniz karşılıyor. Slobode Meydanı'nda yükselen Crkva Gospe od Andela kilisesinin karşısındaki caddeden kendimizi kalabalığa atarak Porec'in ne kadar turistik olduğunu anlamış ve yarım gün ayırmamızdan da utanmış olarak dolaşmaya başlıyoruz. 




Kasabanın ana caddesi olan Decumanus sizi buruna kadar götürüyor. Bir yandan caddedeki binaların güzelliklerine bakarken bir yandan da beyaz mermer zeminde düşmeden yürümeye çabalıyoruz zira vardığımızda hafif bir çiseleme karşılıyor bizi. Kapıldığımız kalabalık ile yarımadanın ucuna kadar her geçtiğimiz ara sokakta ayrı ayrı gözümüz kalarak sürükleniyoruz. Buradaki mekanlar hem soluklanmak hem de karşıdaki ada olan Sv. Nikola'yı seyretmek için ideal. Ancak bizim o kadar vaktimiz olmadığından bu sefer de kasabanın simgesi olan bazilikanın bulunduğu sokaktan dönüşe geçiyoruz. 






Dönüşe geçmeden Decumanus'un bittiği nokta olan Marafor Meydanı'ındaki Art Atelier Marafor'a uğramanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Tatlı bir sahibesi olan bu tasarım dükkanında her şey son derece orjinal ve sevimli. Bayan Pek Yer de eli boş dönmüyor ve seramik balık koleksiyonuna yeni bir arkadaş ekliyor. 




Ardından rotamız Euphrasian Bazilika'sı. Unesco koruması altında bulunan bu mabed Porec'e gelindiğinde mutlaka görülmeli. Nedeni de çan kulesinden görülen şahane manzarası ve eşsiz mozaikleri. 

Bazilika hakkında: http://whc.unesco.org/en/list/809


Bazilika'dan Decumanus'a çıkan sokakta da bir sürü hoş tasarım dükkanı mevcut. Bizim ise en çok dikkatimizi bazilikadan çıkınca sol kolda bulunan insan suretinden tasarım takıların bulunduğu dükkan çekiyor. Seramik balığımza bir yoldaş bulamadan tekrar dönüş yolundan devam ediyoruz. 






Yol üstünde bir sanatçının resimlerinin bulunduğu şahsi bir galeri/atölyeye denk geliyoruz. Şöyle bir göz gezdirdikten sonra da çok tatlı bir şarapevi çıkıyor karşımıza. Sokağa masalar atan Bacchus'un iç tasarımı da çok hoş. Tabi hava güzelken içeride oturulmaz ama mekanın zevkli ellere teslim edildiğini de belirtmek gerekiyor.




Tripadvisor'da Bacchus: http://www.tripadvisor.com/Restaurant_Review-g303829-d4472321-Reviews-Bacchus_Vinoteka-Porec_Istria.html


Şaşırmayacağınız bir şey söyleyerek devam edelim; vaktimiz olmadığından Bacchus'a aklımız takılarak veda etmek durumunda kalıyoruz. Rovinj sefer saatlerine baktığımız için zaman kısıtlı, yol üstü denk geldiğimiz Round Tower ve Pentagonal Tower'a selam çakıyoruz. Biri kafe, diğeri de restoran olarak hayatını devam ettiriyor. Tabi akşamına kalamadığımız için nerede yenir tam bilemiyoruz ama Bacchus'da en azından bir şarap içilir.

Rovinj ve diğer Istria kasabaları seferleri için: https://www.autotrans.hr/en-us/prijevoz-putnika/medunarodni-prijevoz-putnika




'Peki Porec'e gelmişken nerede denize girilir' diyenler için bir öneride bulunmamız zor ama kasabanın limanından kalkan teknelerle gidilen Sv. Nikola adasının gayet cazip göründüğünü belirtmek gerek. Onun dışında da kasabanın kuzeyi ve güneyi mavi bayraklı plajlarla dolu. Artık seç beğen yüz durumu yani.

Plajlar hakkında: http://www.porec24.com/en/beaches-porec/
http://www.istra.hr/en/attractions-and-activities/coast-and-beaches/porec
Çevredeki oteller ve plajlar hakkında: http://karta.putivnyk.com/map.php?lang=en&ind=PorecHot

Porec hakkında bilgiler için: http://www.to-porec.com/
Porec görülmeye değer yerler: http://www.travelporec.com/porec-travel-guide/porec-attractions/
Porec hakkında güzel bir blog sayfası: http://www.frankaboutcroatia.com/48-hours-porec/
http://www.frankaboutcroatia.com/things-to-do-in-porec/