19 Ocak 2015 Pazartesi

CRES



Araç kiralamaksızın, toplu taşıma araçlarını kullanarak kazasız belasız Pula'ya kadar ulaşmayı başarmıştık. Ancak esas macera Pula'dan Cres'e geçerken yaşandı. Daha yola çıkmadan sorun yaşayabileceğimizin farkındaydık. E-posta gönderdiğimiz Pula turist infosu bizi acı gerçekle yüzleştirmişti. Cres'e direkt otobüs olmadığı için saat sabah 6'daki Rijeka otobüsü ile yarı yolda inip, feribota binmek için 7 km bayır aşağı yürüyeceğimizi öğrenince biraz sarsıldık. Otobüs sizi ana yoldaki feribot ayrımında bırakıyor, siz de artık tabana kuvvet diyorsunuz ya Bayan Pek Yer'in ayak hala sorundu.



Başa gelen çekilir diyip yokuş aşağı kaptırdık kendimizi backbaglerle. Yalnız maceramız bununla bitmedi. Feribotun yanaştığı iskele Prozina'dan, adanın merkezine herhangi bir araç olmadığını öğrenince bi fenalık geçiriyoruz tabi. Çünkü iskele ile ana kasaba arasında km'ler var. Bu gerçekle beraber feribotta bulunan yalnız çiftleri göz hapsine alıyoruz. Bayan Pek Yer işe koyuluyor, çantadan hemen Voltaren çıkıyor, sancılı sancılı ağır ağır krem sürmeler ve evet bir çift bize acıyor! Şansımıza  hiçbir şeyden haberdar değilmiş gibi dert yandığımız orta yaşlı Hırvat karı koca bizi Cres merkeze kadar götürmeyi teklif ediyor :) Üstelik ada hakkında tavsiyeler ala ala, sohbet ede ede Cres'e 1 saate yakın sürede ulaşıyoruz. Böylece de kabusa dönme ihtimali yüksek bir yolculuğu biraz egzajere ile sağsalim noktalıyoruz.
Porozina-Brestova feribotu için: http://www.jadrolinija.hr/en/ferry-croatia


Kasabaya indiğimiz gibi ilk iş ertesi günkü Krk biletini almak. Sonra da konaklama sorununu çözmek. Bizzat sobe arama işine girmeden turizm acentalarından oda bulaya çalışıyoruz ama fiyatlar beklediğimiz üstünde çıkıyor. Bunun üzerine adada yaptığımız ufak bir dolanma sonucu sevimli bir ailenin misafiri oluyoruz. Odamıza ise bayılıyoruz. , her yer pırıl pırıl üstelik duvarda asılı ev sahiplerimizin siyah beyaz cici bir evlilik fotoğrafı. Sobeler genelde 35-40 Euro, çoğu emekli amca ve teyzelerin kendi evlerindeki tatlı misafir odaları. Hem temizler hem de güvenilir.







Ada müthiş ama deniz daha da müthiş. Tatile başlamadan önce yaptığım araştırmada Sveti Ivan, Valun ve Mali Bok plajları üzerinde durmuşsak da yol arkadaşlarımızın ve evsahiplerimizin tavsiyesi ile kasabaya yürüyerek 15 dakikalık mesafedeki Kovacine'ye gitmeye karar veriyoruz. Eylül başı Cres'e gelmemiz sebebiyle seyrekleşen otobüs seferleri de bu kararı vermemizde etkili oluyor.




En iyi 10 Hırvat plajı:http://www.likecroatia.com/news-tips/destinations/croatias-top-ten-beaches-revealed/
Cres plajları: http://www.island-cres.com/Island-Cres-beaches.htm
http://www.travellikealocal.org/en/europe/croatia/6-hidden-beaches-in-cres/

Kovacine'ye Cres sahilden yürüyerek ulaşıyoruz. Gördüğümüz her nokta denize girmek için ideal olduğu için çime çime devam ediyoruz. Biraz daha ilerledikten sonra da Kovacine kamp alanı ve tesisler başlıyor. İki üç restoran, bir market ve dalış malzemeleri bulunan tesisler her türlü ihtiyacımızı gideriyor. Atıştırmalık bir şeyler alıp denizde keyfimizi sürdürüyoruz. Ancak keyfimiz çok uzun sürmüyor. Kıyı şeridi tamamlayalım derken kendimizi cıbıl bir huzurevinde buluyoruz. Çıplaklar Kampı maalesef ki yaş ortalaması 80 amca ve teyzelerle dolu, pek heveslenmeyin deriz. Tadımız kaçmasın diye anında eski yerimize geçiyoruz ;)

Kovacine Camping hakkında: http://www.campingcroatia.net/camping-kovacine-cres-island/




Her ne kadar oda arama aşamasında ufakça Cres'i tavaf ettiysek de; yine de geri kalanını da görmek için deniz sefamızı noktalıyoruz. Cres'in daracık ara sokakları labirent gibi. Bazıları minik tatlı avlulara çıkıyor bir kaç evin baktığı. Ve evet cidden İtalyan esintisi var tüm evlerde, panjurlarda... Sokaklarında kayboluyoruz siz de kaybolun bu dönem filmi tadındaki dar aralarda.


Adayı sokak sokak gezerken bir yandan da akşam yemeğimiz için alternatif restoranlar kestirmeye çalışıyoruz gözümüze. Tripadvisor'ın önerdiği sahildeki Riva gözümüze çok lüks göründüğü için ara sokaklardakileri gözümüze kestiriyoruz. Hem kasabayı geziyor hem de akşamki yemek için restoran analizi yapıyoruz. Sonuçta da hem içi hem dışı ile bizi cezbeden daha çok adalıların gittiği Konoba Al Buon Gusto'da karar kılıyoruz.



Şarap alternatiflerimizi sorduğumuzda asabi garsonumuzun 'sen bizi lüks restoran mı sandın, sadece ev şarabı var' fırçası ile biraz sinip, ev şarabı, salata ve karışık deniz mahsülü tabağı sipariş ediyoruz. Beş çeşit balık (dil balığı, çinekop, levrek, çupra, diğeri sanırız palamuttu), midye, kerevit, kalamar ve ahtapottan teşekkül tabağımız önce gözümüzü doyuruyor. Ardından da midemiz bayram ediyor. Bu seyahatte yediklerimiz arasındaki en zengin deniz tabağına Cres'te denk geliyoruz. Üstelik her bir balık ayrı bir lezzete sahip. O yüzden de size tavsiyemiz çok da garsonu kızdırmadan Al Buon Gusto'yu denemeniz. Havanın soğuk olursa restoranın içi de güzel bir alternatif.


Yine lokal tad arayanlar için diğer tavsiyemiz ise odamızın dibindeki biraz merkezden uzak ama (uzak dediğimiz yürüyerek 5 dk) Gostionica Belona. Ayrıca adanın diğer küçük koylarında ve kasabalarında da tavsiye edilebilir restoranlar var. Cres'e kara ile bağlantısı olan Losinj'e ise hiç değinmiyorum. Yol arkadaşlarımızın özellikle tavsiye ettiği Losinj'i görmek artık başka bir seyahate kaldı diyerek ertesi gün erkenden Krk'a doğru yola çıkıyoruz.

Losinj hakkında: http://www.tz-malilosinj.hr/Default.aspx?lang=en-GB

Otobüs tarifesi: http://www.island-losinj.com/transport/bus/
Resmi otobüs sayfası: https://www.autotrans.hr/en-us/home
Cres hakkında: http://www.croatia-expert.com/island-of-cres/
Cres'in naturist/nudist/FKK plajları: http://www.cronatur.com/ntkvar_cres.htm

17 Ocak 2015 Cumartesi

PULA



Piran ve Porec'ten sonra 3P'nin son halkası Pula'dayız. 40 dakikalık bir otobüs yolculuğu ile Pula'ya ulaşıyoruz. Şehre girerken Porec ve Rovinj'den çok daha büyük, daha endüstriyel bir şehre geldiğimizi anlıyoruz. Bu yüzden de gündüzün deniz hasretimize son verip, akşama doğru Pula'yı gezmeye karar veriyoruz. Ancak ilk önce başımızı sokacak bir sobeye ihtiyacımız var. 




Ufak bir pazarlığın ardında Zadarska 3 numarada Eva ile kocasına misafir oluyoruz. O kadar nazik bir çifte denk geliyoruz ki; bavulları ve Piran'da ayağını sakatlayan Bayan Pek Yer'i almak için otogara araçlarıyla gidiyoruz. Bununla da kalmıyor eski hemşire olan Eva, hemen buz ve ağrı kesici ile çıkageliyor yanımıza.

Çat pat İtalyanca ile nerede denize girebileceğimiz hakkında malumat alarak otobüs durağına yollanıyoruz. Odamıza yakın Giardini durağından 2 ve 3 numaralı otobüsler ile Verudela'ya gidiyoruz. 


Pula otobüs hatları: http://pulapromet.com/portfolio/gradske-linije/
Pula ulaşım hakkında: http://www.buscroatia.com/local-buses-pula/


Üstelik otobüste ev sahibemize denk geliyor ve son durak olan Verudela'ya kadar berebar gidiyoruz. Sağolsun bize plajı da gösteriyor. Yeşil ve mavinin dibine vuran harika bir plaj ile karşılaşıyoruz. Zaten kaç gündür denize hasretiz, sonunda mükafatımızı alıyoruz. Plajdaki tesisten aldığımız Hırvat birası Ozujsko ve cips ile de keyfimize diyecek yok. Ancak çok da vakit kaybetmeden ayaklarımız geri gide gide Pula merkeze aynı otobüsle geri dönüyoruz. 



Asıl Pula'ya gelmeden ilk hedefimiz Kamenjak, Premantura ve Medulin civarıydı. Ancak Bayan Pek Yer'in sakatlığı dolayısıyla biz bu diğer plajları es geçmek durumunda kaldık, aman siz mutlaka gidin. Dibimizden kalkan otobüsü ve Eva'nın övgülerini duyunca Verudela iyi bir alternatif oldu. Kocaman bir doğal park olan Kamenjak'ta her yer plaj. Her ne kadar otobüs ile buraya ulaşım imkanı varsa da, araç ile bu bölgeyi tavaf etmek çok daha mantıklı gözüküyor. Daha yakında nerede denize gircem diyenlere ise 4 numara ile gidilen Valkane'yi öneriyoruz.



Medulin-Premantura otobüsleri:http://www.pulapromet.com/dokumenti/prigrad.pdf
Kamenjak Burnu hakkında: http://www.telegraph.co.uk/travel/bestbeaches/7711864/Best-beaches-on-the-Istrian-coast-Croatia-Cape-Kamenjak.html
Medulin plajları: http://www.medulinriviera.info/guide-medulin/beaches/
Pula civarı plajlar: http://www.istra.hr/en/attractions-and-activities/coast-and-beaches/pula-medulin







19. yüzyılda yapılan şehrin içindeki Giardini parkından şehri gezmeye başlıyoruz. Parkı bitirip, Sergi Kemeri'nden oldtowna giriş yapıyoruz. Upuzun bir cadde bizi antik Roma dönemimdeki Forum'a kadar götürüyor. Yol üstünde James Joyce'un heykeline de selam çakmayı unutmuyoruz. Bu vesile ile de İrlandalı bu ünlü yazarın vakti ile Pula'da yaşadığını öğreniyoruz.

Pula'nın çocuğu James Joyce: http://www.literarytraveler.com/articles/james-joyce-and-the-golden-gate-of-pula/
http://www.roughguides.com/destinations/europe/croatia/istria/pula/james-joyce-pula/





Turist infonun da bulunduğu foruma geldiğimizde karşımıza geniş bir meydan çıkıyor. Belediye sarayının yanında bulunan heybetli Agustus tapınağına kapısından bir bakalım diyoruz ama hemen bileti kesiyorlar. Biz ettik, siz etmeyin diyor ve açık hava mozaiklerini bulmaya koyuluyoruz. Ufak tabelalar eşliğinde bir binanın içindeki muhteşem "Punishment of Dirce" hoş bir sürpriz oluyor. 





Antik Roma turumuzun bir sonraki durağı ise Pula Arena oluyor. Roma kadar ihtişamlı olan Arena'yı mutlaka girip gezin. İnsanların işkenceye seyirci olmaları için, böyle haşmetli bir yapı inşa etmelerine şaşıra şaşıra girdiğimiz zaman tünelinden çıkmaya çalışıyoruz.






Arena ile Pula gezimiz pik yapıyor. Sırada ise şehrin dört bir tarafından girebileceğiniz yer altı galerisi olan Zero Strasse var. Avusturya-Macaristan döneminden kalma bu tüneller ortada bir galeriye ulaşıyor. Sonra da rastgele tünellerden birini seçerek kaleye tırmanışa geçiyoruz. Şimdi Tarih ve Denizcilik Müzesi olan bu Venedik Kalesi'nde şansa şahane bir sergiye denk geliyoruz. Hırvatların Ara Güler'i olan Alojz Orel sergisine Bayan Pek Yer bayılıyor. 







Her gezide olduğu gibi Pula'da da green marketi arıyoruz. Trafiğe kapalı alışveriş caddesi olan Flanaticka caddesinin sonunda bulunan pazarın hem kapalı hem de açık alanı bulunmakta. Gelmişken lavantalı, ballı ürünleri almanızı tavsiye ederiz. Restoran konusuna gelirsek tripadvisor önerileri hep bizi şehir dışına ittiğinden içgüdülerimize güvenmek durumunda kalıyoruz. Sokağına ve Temel Reis logosuna tav olduğumuz Popaj'da bendeniz deniz mahsulleri sipariş ettiğimi sanarak, masaya gelen karışık et tabağı ile dumura uğruyorum, dalgınlık işte. Kısmet, biz de etin tadını çıkarıyoruz, gayet başarılı ;)







Yemekten sonra bir süre Sergijevaca caddesinde sokak müzisyenlerinden canlı müzik dinliyoruz. Fiorin Caz Bar öncesi güzel ısınma oluyor bizim için. İçerisinde sigara içilen bu caz bardan dumandan etkilenmemek için kaçıyoruz. Az ilerisinde gördüğümüz Ruza'da birşeyler  içerek canlı müziğin başlamısını bekliyoruz. Denk geldiğimiz Karadağ birası Niksicko ile hasret gideriyoruz. Müzik sesini duymamızla Fiorin'e geçiyoruz. Caza doyduktan sonra da sabah erken Cres'e yola çıkacağımız için Pula gecelerine nokta koyuyoruz he Bayan Pek Yer'in ayağının biraz dinlenmesi gerek.











Pula'da Porec ve Rovinj'de olduğu gibi şahane tasarım dükkanlarına denk gelemedik ama Forum'un orada gördüğümüz Galerija Makina ilginizi çekebilir.


Tarihsel dipnot: Pula'nın Roma dönemi kalıntılarından bahsettik ama son bir yapıdan bahsetmemiz gerek. Üzerinde Herkül'ün rölyefi bulunan İ.Ö. 1. yüzyıldan kalma bir kemeri arayıp durduk tüm gün, artık dönmek üzereyken bulduk ama Herkül'ü seçmek biraz zor oldu. O yüzden önünden geçip giderken aman dikkat edin deriz.









Herkül Kapısı: http://www.smrikve.com/istria/books/smrikve/places/central-istria/pula/page-5/ Galerija Makina: http://timeoutcroatia.com/istria/pula-istria/sights/galerija-makina/
Alojz Orel sergisi hakkında: http://www.euromuse.net/en/exhibitions/exhibition/view-e/alojz-orel/
Pula'nın tüm turistik noktaları için: http://followinghadrian.com/2013/10/31/exploring-classical-pula-images-from-other-adriatic-pearl/
Pula turizm sayfası: http://www.pulainfo.hr/en/
Timeout Pula: http://timeoutcroatia.com/search-results/?destination=pula-istria