5 Ağustos 2012 Pazar

KORCULA




Korcula'ya gidebilmek için önce adanın diğer kasabası olan Vela Luka'ya uğramamız gerekti. 3 saat süren feribot yolculuğunun üstüne Tito zamanından kalma bir otobüse bindik. Havalandırma sisteminden bihaber aracımızla Emir Kustrica filmlerinden çıkma köyleri geçerken terlememiz durmak bilmiyordu. 1 saat süren ıslak seyahatimiz Korcula otobüs terminalinde noktalandı. Konaklama konusunda rezervasyon yapmamış olmamız sebebiyle terminalde bizi bekleyen teyze ve amcalardan faydalanmamız gerekiyordu. Bayan Pek Yer'in gözünün tuttuğu bir amcanın peşine takıldık ve şehir merkezindeki odamıza yerleştik. 


Gündüz gözüyle şehri görmek isteyen Bayan Pek Yer geç kaldığımızı düşünerek telaşlanmıştı. Hızlı adımlarla şehri hemencecik tavaf ettik. Boş yere panik yapmışız, bir saatte şehrin tüm sokaklarını arşınlamıştık. Bunun üstüne artık denize girmeyi hak etmiştik. 
Deniz o kadar berrak ve çekiciydi ki plaj arama gereksinimi duymadan bir iskeleden kendimizi denize attık. O kadar yola değmişti doğrusu. Bunun üstüne bir de şahane bir yemek yedik mi bizden mutlusu yoktu.




Deniz kenarındaki restoranlara prim vermeden ara sokakta yer alan adanın meşhur restoranı  Konobo Mareta'da yerimizi aldık. Midye buzara ve karides siparişi verdik ve gelenler Bayan Pek Yer'in başını döndürdü. Karidesi soya sosunda tavada kızartmışlardı ve bu versiyonu inanın hepsinden lezzetliydi. Sahildeki restoranlara yüz vermemekte çok doğru bir karar vermişiz.



Surlarla çevrili Korcula şehri Marco Polo'nun memleketi. Korculalılar da bu büyük kaşifi turistik bir meta haline getirmişler, küçücük adanın her yerinden M.P.'ye ait souvenir dükkanları pırtlamakta. Ancak şehirde M.P. kadar önemi olan diğer şey ise Moreska kılıç gösterileri. Ha biz gidip izlemedik o yüzden de izlenimlerimizi iletemiyoruz. Aynı durum adanın meşhur pastanesi Cukarın için de geçerli. Biz tadamadık çok şey kaçırdık mı bilememekteyiz.


Bizim asıl ilgimizi çeken ise şehrin küçük sanat galerileri. Özellikle sur içindeki turist info ofisine inen merdivenlerin başında yer alan Vapor Galeri. Genç Hırvat sanatçılarının eserleri ilgimizi çekti ama nakit sıkıntısı sebebiyle koleksiyonumuza herhangi birini ekleyemedik. Özellikle Tisja Kljakovic'inkilere bayıldık.



Not: Dalmaçya kıyılarında başka bir ada olan Mljet de buralara kadar gelindiğinde görülmeli. Doğa tutkunları bu adada yer alan doğal parkı mutlaka görmeli.

Ada hakkında fikir sahibi olmak için: http://www.korculainfo.com/

Konobo Mareta'yı yakından görmek için: http://www.konoba-mareta.com/
Yemeden döndüğümüz pastane: http://www.tasteofcroatia.org/traditional-produce/pastry-shop-cukarin-traditional-korcula-sweets/
Mljet: http://www.mljettravel.com/national-park.html
Moreska hakında bilgi sahip olmak için: http://moreska.hr/?lang=en
Ahşap kullanımına hayran kaldığımız Tisja'nın eserlerine bakış: http://www.galerija-itea.com/zagreb/galerija/autor/tisja-kljakovic/image/390

2 yorum:

  1. Ahhh be canlarim birde konaklama ucreti ve yemek ucretlerinide yazarsaniz, ne kadekk hoss olurduu :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bey yazıyı yazıyor, yorumların farkında değil sanırım.
      Konaklamayı çok hatırlamıyorum ama inanın öldürmemişti.
      Yemekler ise iki kişi 70Euro ödemiştik, üstelik uzolar dahil ve porsiyonlar inanılmazdı bitiremedik : )

      Sil