6 Ağustos 2012 Pazartesi

SIBENIK-SKRADİN-KRKA



Her ne kadar Split'teki turist info Krka Ulusal Parkı'na aracımız olmaması sebebiyle turizm ajansları ile gitmemizi salık verse de maceracı ruhumuzu dinleyerek kendimizi bir anda Sibenik yolunda bulduk. Split'ten direk Krka'ya ulaşım olmaması sebebiyle bölgenin diğer önemli liman kasabası olan Sibenik'e uğramak zorunda kaldık. Krka'ya kalkan otobüs saatinin varışımızdan 1.5 saat sonra olmasını fırsat bilerek Bayan Pek Yer ile hızlandırılmış Sibenik turuna başladık.

Bölgede gördüğümüz diğer şehirler gibi beyaza batırılmış olan Sibenik sanki bir Ceneviz kolonisini andırmaktaydı. Kısıtlı vaktimiz boyunca St. James ve St. Barbara kiliselerini ve belediye sarayını en azından görebilme imkanımız oldu. Bayan Pek Yer her dakikanın hakkını vermeye çalıştığından, onu takip etmek çok zordu. Kendisi öncü kuvvet olarak önden kopup giderken ben elimde makine uzak doğulu turist gibi dolanıyordum. Neyse ki postanenin yanındaki küçük dondurmacı "calimero" ile serinleme fırsatı bulduk Krka yolculuğu öncesi.







Tito zamanından olmasa da en azından iç savaşı gören bir otobüs ile yarım saatlik Krka yolculuğumuz başladı. Otobüs bizi ulusal parkın giriş kapısı olan Skradin isminde ufak bir kasabaya bıraktı. 1 saat sonra kalkacak bir teknenin bizi ulusal parka götüreceğini öğrenince neden Skradin'i de gezmiyoruz diye kendimize sorduk. 






Bu kadar bekleme yapmamız ve Sibenik'e dönüş otobüsümüzün 17:45'te kalkacak olması sebebiyle Krka'da çok fazla vakit geçiremedik. 1-1.5 saat süren nehir üzerine döşenmiş ahşap patika vasıtasıyla Skradinski şelalelerini yakından gördük, ancak ekstra ücret ödenip binilen tekne yolculuğu ile nehrin derinlerini görme imkanımız olmadı.


Fakat dibin dibin geçtiğimiz şelaleler ve bölgenin doğası geç ulaşmamız konusunda bizi üzmedi çünkü gördüklerimiz yeterince doyurucuydu. Hızlı turumuzun sonunda kendimizi nehre atarak doğal kaynak suyunda yüzmek ise bambaşka bir tecrübeydi. Deniz tuzu denen varlığın olmaması sebebiyle kaldırma kuvvetinden nasibini almayan nehirde yüzmek zordu ama bir o kadar da zevkliydi. Çünkü tam Şelalenin dibinde yüzüyorduk.

Ulusal park kenarında konuşlanmış bölgenin yerlilerinin sattığı yemişlerden almanızı tavsiye ederiz böylece en azından açlığınızı bastırmış olursunuz. Ziyaretçilerin yemek yiyebileceği bir restoran bulunmakta ise de Hırvatistan ortalaması üstündeki fiyatları dudak uçuklatıyor..

Sibenik yolunda terminalde yolcu bıraktığımız Trogir de ilgimizi çekti ancak gün sıkıntısı sebebiyle bu şehre gereken ilgiyi gösteremedik. Tatil programı yapanlara tavsiyem araç kiralamaları ve Krka'ya gidiş ve dönüşte Sibenik ve Trogir'i de görmeleri.

Basketbol severlere ek bilgi, Hırvatların efsanevi basketbolcusu Drazen Petrovic Sibenikli.

Trogir hakkında: http://www.trogironline.com/ 
Biz bu ülkeye ulusal park mı görmek için geldik diyenlere Sibenik yakınlarında bir başka alernatif ancak Krka'dan farkı yeşilden ziyade maviyi sevenleri cezbetmesi: http://www.kornati.hr/eng/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder