Krk
Seyahatin 6. günündeyiz, Cres'ten Krk adasına geçiyoruz, otobüs biletimize feribot ücreti de dahil. Otobüs adada Malinska adlı ufak bir kasabada bırakıyor bizi. İlk iş Krk merkeze giden
otobüs biletini almak, ardından da Malinska sahilde güzel bir kahvaltı bizi bekliyor.
Burada çok fazla seçeneğimiz yok, rıhtımda iki tane fırın var. Birini seçip,
kendimizi hamur işine veriyoruz. Aldıklarımızı bir kafede kahve ile tüketip
tekrar terminalin yolunu tutuyoruz. Malinska'nın bir numarasının da olmadığını
da böylece gözümüzle görmüş olduk ki fotoğraf dahi çekmeden döndük. Şimdi sıra
Krk adasının ana kasabası Krk'ta. Günlerden pazar olması sebebiyle Vrbnik'e
otobüs olmadığı gerçeği ile yüzleşiyoruz Krk'ta. Çaresiz taksiye danışmak
durumundayız. Arnavut taksicimiz Hamza sağ olsun bavullarımızı bagajına koyup 1,5 saat sonra bizi almak üzere ayrılıyor yanımızdan. Bizse kendimizi Krk sokaklarına bırakıyoruz, tam 1,5 saatimiz var!
Yine de Krk'tan elimiz boş dönmüyoruz. Çok da güzel küçük oyuncaklar satan bir mağazadan şeker mi şeker kartpostallar alarak dönüşe geçiyoruz. Tarih
olarak bize uymasa da adanın meşhur bir incir
fesivali var, denk gelirseniz aman kaçırmayın.
Tripadvisor'da Krk:http://www.tripadvisor.com/Restaurants-g1067956-Krk_Krk_Island_Kvarner_Bay_Islands_Primorje_Gorski_Kotar_County.html
Krk resmi
internet sayfası: http://tz-krk.hr/en/
İncir
festivali ve Krk hakkında: https://krkislandholiday.wordpress.com/2012/08/28/days-of-figs/
Hamza abimizle ( kendisi Kosovalı Müslüman bir Arnavut) sohbet ede ede Vrbnik'e
varıyoruz. Yol muhteşem üzüm bağlarıyla dolu, zaten Vrbnik'in de Zlahtina üzümlerinden üretilen beyaz şarabı meşhur. Hamza abi bir türlü neden Vrbnik'de kaldığımıza anlam veremiyor.
"Siz gezin ben beklerim, sonra da Baska'ya götürürüm" ısrarlarına rağmen, biz sebat edip Vrbnik'te Hamza abimize veda ediyoruz (Krk-Vrbnik 10
€ tutuyor).
Vrbnik
İlk iş turist infodan kalacak bir yer bulmak. Biz odamızın merkezi
olmasını tercih ederken bilmeden kalıp kalabileceğimiz en güzel odayı tutmuş
oluyoruz. Bu arada cidden oda tüm seyahatimiz boyunca kaldığımız en iyi dekorasyona ve concepte sahip. Bayan Pek Yer dayanamıyor, odamızı fotoğraflamaya başlıyor. Hayran
kalmışsak da; Vrbnik koyları bizi bekler diyip çıkıyoruz.
Vrbnik
resmi turist sitesi: http://vrbnik.hr/
Vrbnik
hakkında: http://www.krk.hr/en/the_island_of_Krk/places/vrbnik
Köye 10 dakika
yürüme mesafesindeki Zgribnica'ya yollanıyoruz. Masmavi, harika bir plaj
karşımıza çıkıyor. Mavi bayraklı Zgribnica'daki ufak tesisten biralarımızı da
alıp; sevimli bir kayanın üstüne konuşlanıyoruz. Ancak her güzel şeyin sonu olduğu ve Vrbnik'i daha
gezmediğimiz için deniz sefamızı 3 saat ile sınırlıyoruz.
Karşımıza
şaraplarıyla meşhur, Vrbnik'in en ünlü restoranı Nada çıkıyor. Çok keyifli olan terasında akşam yemeği öncesi
şarap tadımı yapıyor ve akşama yer ayırtıyoruz. Menüde "prosek" yazan şarabı prosecco sevdasına sipariş ediyoruz ama karşımıza
bakır rengi bir şarap çıkıyor. Ama manzara ve Caz müziği eşliğinde şarap müthiş gidiyor :) Şarabımızı taddıktan sonra hava kararana kadar köyü turlamaya devam ediyoruz.
Arada
dünyanın en dar sokağından da zar zor geçmeyi ihmal etmiyoruz.
Arkadaşlarımız Fulya ve Barış'ın önerisi ile geldiğimiz Nada'da Bayan Pek Yer bildiğinden şaşmayıp deniz
mahsullü buzara sipariş ederken, Bay Gezer kelerbalığı? yemeyi tercih ediyor.
Lezzetsiz denemez kelerbalığı için ama denemekte fayda var. Yemek sonrası da Nada'nın mağazasından Zlahtina üzümlerinden üretilen beyaz şarap almayı ihmal etmiyoruz.
Fulya ve Barış iyi ki aklımıza girip bir gece Vrbnik'te kalmamızı önermişler. Biz bu şirin dağ köyüne bayıldık ve tabi ki 'mutlaka almadan dönmeyin' dedikleri Vrbnik'in beyaz şarabı Zlahtina'dan 2 şişe aldık, teşekkür ederiz :)
Midyeli
buzara tarifi için: http://www.frankaboutcroatia.com/mussels-alla-buzara/
Sabahın köründe Baska'ya bavullarımız ile varıyoruz. Tüm gün backpacklerle de gezmemek için turist infoya danışıyoruz, sağ olsunlar bizi kırmayıp çantalarımızı kabul ediyorlar. Özgürlüğümüzü ilan edince kıyı şeridine kurulu Baska gezimiz başlıyor.
Upuzun bir sahile sahip adanın en popüler yeri, Baška'nın denize paralel
sokakları. Ara sokakları hatmettikten sonra sahile çıkıyoruz. Sahilde yakın plajlar için deniz taksiler mevcut. Belli saatlerde kalkan zodiaclar sizi 15/17
gibi alıyor ve Baška'ya geri bırakıyor. Biz de bu fırsatı kaçırmıyor ve araç
ile ulaşımın olmadığı Vela Luka ve Mala Luka doğal plajlarını görmeye karar veriyoruz. Sağolsun bizi tavlayan arkadaş gittiğimiz yerde yaşlı nudist bulunmadığı taahhüdünü verince de rahat bir oh çekiyoruz.
11'de kalkan tekne bizi hoplata hoplata Vela Luka'ya getiriyor. Siz siz olun botun ön taraflarına oturup, dalgalardan dayak yemeyin. Yol üstünde adanın naturist kampı Bunculuka'daki tüm cıbıllara da selam çakıyoruz. Yarım saatin sonunda ise bir cennete varıyoruz. Yolun, elektriğin bulunmadığı, sadece jeneratörlerin çalıştığı bir tesise sahip Vela luka enfes bir koy. Kelimeler cidden kifayetsiz kalıyor. Ancak önce 1 km mesafede olan Mala Luka'ya gitmeye karar veriyoruz. Yol, keçi yolu. Taşlık bir patika ile daha da bakir Mala Luka'ya çalı çırpılı, dikenli ve taşlardaki kırmızı ok yönlendirmelerini takip ederek varıyoruz.
Mala Luka'ya daha da hayran kalıyoruz. Denizdeki her zerre görünür durumda, renk fena, aklı başından alıyor. Kimsecikler yok, kişiye özel koy gibi. Doyasıya yüzüyor, istediğimiz kadar gürültü yapıyoruz. Cıbıl amca teyzelere verip veriştiriyor, tüö seyahatlerimizin popüler şarkısı 'Ali Desidero'yu bağır çağır söylüyoruz.
Vakti iyi kullanmak gerekliliğinden biraz da Vela Luka'da yüzmek adına yola koyuluyoruz, tabi ki dönüş gidişten daha kısa geliyor. Vela Luka daha kalabalık ve daha dalgalı. Tatilin son deniz gününü iyi değerlendirmenin haklı gururu ile Hırvat birasının tadını çıkarıyoruz.
Sayılı saat çabuk geçiyor ve Mala
Luka ile Vela Luka'ya 15 teknesi ile veda ediyoruz. Malum Rijeka
otobüsümüz 17'de. Ancak tuzlu tuzlu yolculuk olmaz diyip, Baška sahilde 1 €
verip duş alıp temizleniyoruz (Vela Luka'nın tek handikapı).
Baška'dan Rijeka'ya aç aç dönemeyeceğimiz için çabuk
atıştırmalık bir şeyler bakıyoruz. Karşımıza deniz mahsullü kızartmalar satan Fry
Bar çıkıyor. Izgara kalamar ve gümüş balığına gömülüyoruz. Bir güzel karnımızı
doyurup otobüs terminaline yollanıyoruz. 2,5 saatlik bir yolculuk ile ver elini
Rijeka. Krk her ne kadar bir ada ise de, bir köprü ile ana karaya bağlı olduğu
için Rijeka'ya giderken feribot ile zaman kaybetmiyoruz. Ancak tren saatine 1
saat kala otobüs terminaline varınca Rijeka'yı gezmek için vakit kalmıyor. Tren
garı da indiğimiz son durağa yakın olunca Rijeka için tek izlenimimiz gar ve
terminal arası yol oluyor. Artık sırada seyahatimizin başlangıç noktası olmasına
rağmen gezmeye ancak fırsat bulabildiğimiz Ljubljana var.
Vrbnik
köy haritası için: http://www.mare-vrbnik.com/images/stories/pdf/vrbnikplangrada.pdf
Baška haritası: http://rivaturist-baska.hr/Plan_Baska.pdf
Hırvatistan
kasaba kasaba harita: http://www.cromaps.com/cromaps-en
Baška ve civar plajları: https://www.google.com/maps/d/u/0/viewer?msa=0&mid=zUp2mG2gq2HI.kdiw3OY8Bdwo
Krk
adasındaki tüm plajlar: http://www.aurea-krk.com/island-krk-beaches
Otobüs
seferleri için: https://www.autotrans.hr/en-us/home
Rijeka-Ljubljana
tren seferi için: http://www.slo-zeleznice.si/en/passengers/abroad/destinations/croatia/rijeka
Krk
köprüsü: http://en.wikipedia.org/wiki/Krk_Bridge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder