13 Kasım 2012 Salı

HEIDELBERG



Heidelberg, Neckar nehri kenarına kurulmuş Ali Ağaoğlu'nun müdahele edemediği yeşil mi yeşil bir Alman şehri. Bir başka özelliği ise II. Dünya Savaşı'nda bombalanmamış olması. Bu nedenle de 18. ve 19. yy Alman mimarisini yakından görmek için ideal bir şehir. Savaş sırasında bombalanan ve yeniden yapılanmak zorunda kalan çoğu Alman şehrinden farklı olarak Heidelberg orjinalliğini halen korumakta.




Şehrin merkezi yanında tepenizde ihtişamla beliren kalesi de görülmeye değer. Bir füniküler vasıtası ile ulaştığımız Heidelberg Kalesi tüm görkemiyle ayakta ve bize şehre tepeden bakma imkanı tanımakta. Sonbahar vakti ziyaretimiz sebebiyle kırmızıya, sarıya ve yeşile bütünmüş ağaçlar bizi Neckar nehrinin karşı yakasından selamlamakta ve filozoflar yoluna yapacağımız yolculuk için adeta bize davetiye çıkarmakta. Ayrıca kale içerisinde yer alan Deutsches Apotheken Museum'u görmek ise ziyaretimizin bonusu oluyor.
http://en.wikipedia.org/wiki/Heidelberger_Bergbahn
http://www.deutsches-apotheken-museum.de/
http://www.tourism-heidelberg.com/explore/historical_sights/schloss_heidelberg/index_eng.html




Bu arada kaleye şehirden bakmak için en ideal nokta ise Karlsplatz. Fünikülerden indikten sonra karşınıza çıkan Kornmark'tan sağa döndüğünüzde önünüze geniş bir meydan çıkacak. İşte burası aşağıdan kaleyi görmek ve fotoğraflamak için en doğru yer.

Kaleye ziyaretimizin ardından turist infodan aldığımız haritanın bize sunmuş olduğu rotayı takip ederek Marktplatz 'dan devam ederek Universitatsplatz'a ulaştık. Almanya'nın en eski ve köklü üniversitesi olan 1386'da kurulu Heidelberg Üniversitesi bu meydan etrafında konuşlanmış durumda. Üniversite Kütüphanesi ise kitap tutkunları için unutulmaz bir mabed.


Heidelberg'in en canlı caddesi Hauptsrasse. Tüm mağazalar ve kafeler bu cadde üzerinde. Şehrin en ünlü dondurmacısı Schmelzpunk ve en tatlı kafesi olan Moro Cafe bu cadde üzerinde. Irish pub tutkunları da bu caddede yer alan Dubliner'ı ziyaret etmeliler. Yemek yemek için önereceğimiz yegane yer ise Baumtgasse üzzerindeki Schnitzelbank. Son derece sevimli olan bu mekan kibar garsonları ve leziz yemekleri ile gönlümüzü fethetti. Tripadvisor kullanıcılarının da bir numaralı tercihi olduğunu da belirtmek gerek bu arada.



Bir şeyler içmek isteyenler Hauptstrasse ile nehir arasında yer alan diğer bir
paralel cadde olan Unterestrasse'ye uğramalılar. Bu caddenin en ilgi çekici mağazası ise Absinthehouse. Çeklerin bu meşhur içkisine ait her şey burada görülekte. Haspelgasse üzerinde yer alan The Brass Monkey ve Eckstein de mutlaka görülmeli. Buralara kadar gelmişken bir caz kulübüne de gidelim dedik. Ama allahın kulu bir insan göremeyince Cave 54'ten ayrılmak zorunda kaldık. Programına bakaraktan uğramak gerekiyor kanımca.



Unterestrasse üzerinde yer alan diğer mekanlar:
Sadece bir olarak müşterilerine Beck's satan Cihangir kafesi modundaki La Fee:http://www.facebook.com/pages/La-F%C3%A9e-Heidelberg/184857998216769
I-punkt,Gangnam Style bile çalan popüler müzikseverlerin görmesi gereken mekan: http://www.i-punkt-schwetzingen.de/



Peki buralara kadar gelmişken hediyelik ne götürmeliyiz diyenlere en iyi cevabımız ise çikolata. Haspelgasse üzerinde yer alan Chocolateria Yilliy ile Studentenkuss'a uğranmalı ve sevdiklerinize bir Heidelberg hatırası alınmalı.
Bir de Heidelberg'in meşhur köprüsü Alte Brucke önünde fotoğraf çektirilmeli.
http://ww2.heidelberg.de/Altstadt-Information/english/Sektor07/Sektor07_altebruecke.htm



Son olarak sıra geldi Filozoflar yoluna. Philosophenweg, Neckar nehrinin karşı kıyısında yer alan Alte Brucke'yi geçtikten sonra ufak bir patika ile başlayan ancak iyi bir kondisyon gerektiren bir yol. Ciğerine güvenenler güzel bir havada Philosphers Garden'a kadar yürüyebilirler ancak biz yolun sonunu görmeyi başaramadık. Doğa tutkunları ise bu güzel yolculuğu kesinlikle kaçırmamalılar. Farkındaysanız tüm yazı boyunca Heidelberg'in genç nüfusu ve üniversite yaşantısı sebebiyle Eskişehir'e benzediğini belirtmedim. Ancak her Türk'ün yapabileceği yorumu sona sakladım. Heidelberg, Eskişehir'e benzemekte.


Heidelberg turizm rehberi: http://www.tourism-heidelberg.com/
Komşu bir blogdan içmeyi sevenlere tavsiyeler: http://boralv.se/blog/drinker/places.html
Heidelberg tıp fakültesinge geçen Anatomie: http://www.imdb.com/title/tt0187696/




1 yorum:

  1. Sayın Bay Gezer ve Bayan Pek Yer,

    Yazınızı çok sevdim. Ben de 2006 yılında Heidelberg'e gitme fırsatı bulmuştum ve o zamandan beri şu şarkıyı çok severim: Ich hab' mein Herz in Heidelberg verloren (I lost my heart in Heidelberg)
    http://www.youtube.com/watch?v=Imf4rGBoSm0&feature=related

    YanıtlaSil