İsviçre'nin en büyük şehrine trenle yaptığımız yolculuğumuz sırasında meteorolojik olarak resmen serseme döndük. Bir gün önce sulu sepken yağmur ve fırtınasıyla bizi serseme çeviren Strazburg havası gitmiş, yerine Ekim ayının sonunda bizi şaşırtan şiddetli kar yağışı gelmiştir. İsviçre'nin Alplerine çıkamasak da hava yönünde altta kalmadık. Nuri Bilge Ceylan'ın "Uzak" filmi tadında kareler yakaladık adını da "Paha" koyduk.
İstasyondan iner inmez bizi karşılayan Limmat nehri boyunca ilerleyerek Rathaus arkasında yer alan otelimize doğru yola koyulduk. Çetin kış koşulları ile savaşmak istiyorsak bavullarımızdan kurtulmamız gerekiyordu. Zic-Zac Rock Hostel konumu ve Zürih açısından makul sayılabilecek fiyatıyla doğru bir tercih olduğunu ilk dakikadan belli etti.
Hostelimizin bize verdiği Zurich cep rehberi ile yola koyulduk. Şehir her ne kadar cep yakan cinsten ise de sosyal devlet gereklerini yerine getirerek 66 sayfalık çok başarılı bir rehber hazırlamış. Gezilecek, görülecek, gidilecek ne varsa şehre dair her şeyi bulmak mümkün, ayrıca güncel etkinlikler de yer almakta. Biz de rehberin old-town gezi rotasına uyarak gezimize başlıyoruz.
Rotamızda şehre tepeden baktığımız Lindenhof fotoğraf severler için çok ideal bir mekan. Şehrin karşı yakasını ve Limmat nehrini boylu boyunca fotoğrafladıktan sonra eski şehrin sokaklarını dolanarak Zürih'in sol yakasının en önemli mabedi olan St. Peter Kilisesi'ne ve Fraumünster Kilisesi'ne gelmek mümkün. Butiklerin, şık mağazaların bulunduğu ara sokaklardan geçerek Rathausbrück'eye gelinebilinir. Bir köprüden çok bir platformu andıran bu yapıyı geçtiken sonra sağa döndüğünüz takdirde Grossmünster Kilisesi'ne giderek şehirdeki belli başlı mabedleri gezmiş olursunuz.
Rathaus'dan sola döndüğünüz taktirde ise karşınıza Niederdorfstrasse çıkar karşınıza. Üzerinde yer alan hediyelik eşya mağazaları, restoranları, barları ve gece kulüpleri ile her derde deva bir cadde. Üşüyüp, yorulanlar bu cadde üzerindeki Rheingelden Bierhalle'de veya bu caddeyi dik kesen Rindermarkt üzerindeki Oliver Twist'de soluklanabilirler. Dada hareketiden feyz alan Cabaret Voltaire de hem hatıra ıvır zıvır almak hem de dinlenmek için ideal bir mekan.
Nehrin sağ tarafını hatmettik artık biraz lüks mağaza görmek istiyoruz diyenler Limmat nehrinin solunda yer alan Bahnhofstrasse boyunca gezinmeliler. İstinye Park ve Nişantaşı hayranlarının çok fazla ayılıp bayılacağı bu cadde üzerinde ayrıca şehrin en ünlü çikolatacısı da yer almakta. Paradeplatz'da yer alan Sprüngli çikolataları ve memleketin has tatlısı macaronu ile ünlü. İçeri girdiğiniz taktirde insanın başını döndüren çikolata çeşitleri ise gezinin en tatlı yanı olsa gerek. Sprüngli'nin yanında Teuscher Confiserie da çikolata konusunda şehirde söz sahibi. Markalaşmamış, daha butik bir yer arıyorum diyenler ise Truffe'dan şaşmamalılar. St. Peter kilisesi civarında yer alan bu ufak mekan pazar ve pazartesi günü kapalı olması sebebiyle sadece vitrinden görülebildi. Son olarak gelmişken fondu yemek isteyenler peynir kokusuna dikkat etsinler, burun kıran cinsten, üstelik bizim kuymağımız daha başarılı.
Bahnhofstrasse'nin şık mağazalarından sıkılanlar Augusinterstrasse ve Rennweg'e uğrayarak bu caddeler üzerinde daha makul alışveriş yapabilirler. Bu kadar alışveriş yetmez diyenler Bahnofstrasse'nin paralelinde yer alan Uraniastrasse ve Löwenstrasse'ye uğrayabilirler. Ehh cebimizde beş kuruş para kalmadı alışveriş yapmaktan diyebilirsiniz, o zaman Limmat nehrinin kanallarının yer aldığı Venedik'teymiş hissi yaratan Schanzengraben'i görmenizi tavsiye ederiz. Mevsim sonbahar olsa da kış tadında yaşandığından çok sakin olan bu bölgenin güzel havalarda görülmesi tavsiye olunur. Kanaldan devam ederek de göl kenarında yer alan Bürkliplatz'a ulaşarak göl manzarası görülebilinir. Tekne turu yapmak isteyenler öncelikle buradan gezilerine başlamalılar.
Zürih gece hayatı için alternatiflerden biri daha önce bahsettiğimiz Niederdorf civarı ise de asıl üne sahip olan bölge merkez istasyonun arkasında yer alan Langstrasse. Demir yolunun sağında kalan Neugasse ve Langstrasse Zürich gece hayatının göz bebekleri. Ancak yazımızda bahsettiğimiz üzere şehri pazar ve pazartesi günü gezmemiz sebebiyle çoğu mekanın kapalı olduğu gerçeği ile karşılaştık. Ama biz moral bozmadık ve açık olan yerleri bulmak için çetin bir savaş verdik. Bunlardan bazıları Casablanca, bar zinciri Hooters, istasyon içerisinde yer alan Federal, kaliteli kareoke kitlesi ile bizi şaşırtan Acapulco ve daha kültür mabedi tadındaki Riffraff.
Kültür mabedi demişken engin bir modern sanat koleksiyonuna sahip Zurich Modern Sanat müzesi buraya gelindiğinde mutlaka görülmeli. Mimari meraklıları ise Le Corbusier Center'i bir yere not etmeliler. Ünlü mezarlarına ilgi duyanlar ise Fluntern'e gidebilirler ancak şehrin biraz uzağında yer alıyor. Tarihi bir füniküler olan Polybahn ise Taksim-Kabataş hattından daha farklı bir tat arayanlara duyurulur.
Şehre tepeden bakabilmek için: http://www.zuerich.com/en/Visitor/Experience/Attractions/Uetliberg.html
http://en.wikipedia.org/wiki/%C3%9Cetliberg
Zürih'te ikamet eden meşhurlar: http://www.zuerich.com/en/Visitor/Information/facts/famous-zurich-residents.html
Dada sanatı hakkında daha fazla fikre sahip olmak için: http://www.dadart.com/dadaism/dada/021-dada-zurich.html
Zürih hakkında genel bilgi sahibi olmak için: http://wikitravel.org/en/Zurich
http://www.tripadvisor.co.uk/Tourism-g188113-Zurich-Vacations.html
http://www.lonelyplanet.com/switzerland/zurich
Fondünün tadına baktığımız mekan: http://www.hotel-adler.ch/content-n50-sE.html
Niederdorf'ta bir başka pub: http://www.bigbenpubzurich.ch/
Langstrasse'de alternatif bir bar: http://www.longstreetbar.ch/
Pelikanstrasse üzerinde yer alan ama gittiğimizde kapalı olan James Joyce pub: http://www.jamesjoyce.ch/
Uraniastrasse üzerindeki Jules Verne: http://www.jules-verne.ch/e/brasserie-lipp/jules-verne/seite417.html
Uğranılası bir kitapevi: http://www.kunstkiosk.ch/info_01_ueber_uns_en.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder